Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “Dünyanın her yerinde sendikalar iktidarları protesto ederler, Türkiye’de tam tersi. Gittik CHP’nin önünde protesto ettik” dedi.
Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın, Memur-Sen Artvin Şube Başkanlığınca bir düğün salonunda düzenlenen iftar programına katıldı. Yalçın, Memur-Sen’in 32 yıllık sendikal mücadele içinde kurucu değerlerine sadık kalarak yolculuğuna devam ettiğini söyledi. Yalçın, Memur-Sen’in Türkiye’de mevcut sendikal yaklaşımlar içinde
bir benzeri olmamak için kurulmuş, Anadolu’nun kabul görmüş değerlerini baş tacı eden, kendi medeniyet köylerine yaslanan, derdi millet, gücü millet olan bir emek örgütü olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
“Masada istediğimiz olursa imza olur, değilse sosyal maliyet olur, o da sizin sırtınıza kalır diyerek sendikacılığın gereği neyse bunu yerine getirmiş, emek mücadelesinde 1007 kazanım diye sendikal mücadelemizin alın terinin karşılığını madde madde sıralamış, sendikal anlamda ne alındıysa altında yeri, teri, imzası olan bir örgütlenme olarak yolculuğumuzu sürdürüyoruz. Çok önemli sorunları çözdük. Kamusal alan yalanının ortadan kaldırılması, cuma izninden tutun da 8 yıllık kesintisiz seçmeli din eğitiminin getirilmesine kadar temel hak ve özgürlükler noktasında aldığımız mesafenin yanında 3600 ek göstergeden tutun da diğer tüm alanlara ilişkin birçok kazanıma imza attık.”
Yalçın, geçmişteki köklü sorunları çözen iradenin bugün tartışılan sorunları de çözecek irade olduğunu vurguladı. 3600 ek göstergenin birinci dereceye yansımayan düzenlemenin önemli olduğuna değinen Yalçın, “Tüm memurlara olmalıydı diyerek, bu konuda hem çalışma bakanımızdan hem de Cumhurbaşkanımızdan sözü alarak, toplu sözleşme maddesine yazarak sıkı takibimizi yapıyoruz. Eninde sonunda bunu da hayata geçireceğiz. Pek çok alanda sorun yaşayan arkadaşlarımızın meselesi bizim meselemizdir. Bunları çözecek olan da biziz. Yeter ki biz örgütlülüğümüzü büyütelim” dedi.
“Çözerse Memur-Sen çözer” diyen Yalçın, sorumluluklarının farkında olduklarını vurgulayarak, “İstiyoruz ki açlık ve yoksulluk sınırları arasında hiçbir kamu görevlisi kalmasın. İstiyoruz ki emekçiler refah seviyesinde ücret alsın. İstiyoruz ki emekliler asgari ücretin altında olmasın. Kamuda görev yapan aylığı ile emekli aylığı arasındaki bağ yeniden kurulsun, makas yeniden düzenlensin, kapatılsın. Makas ortadan kaldırılsın, yıllarca verdiği emeğin karşılığını kamu emeklisi de alabilsin. Israrla bu konuda takibi sürdürüyoruz. Her şey zamanı geldiğinde kazanıma dönüşüyor. Biz ısrarı devam ettireceğiz” diye konuştu.
Toplu sözleşme ikramiyelerine de değinen Yalçın, “Toplu sözleşme masasında 5 liradan CHP iptal etti. Hükümetimizle yaptığımız görüşmede 10 liraya geri getirdik. Sonra 45 lira, sonra toplu sözleşme maliyetiyle 113 lira, sonra 400 lira, en son toplu sözleşmede aylık 538 liraya yansıyan, kamu görevlisinin kesesine giren, çalışanın kesesine giren bu rakamı Cumhuriyet Halk Partisi aldı Anayasa Mahkemesi’ne götürdü. Tıpkı toplu görüşme dönemimdeki 5 TL’yi götürdüğü gibi bunu da kökten iptal ettirdi ve kamu görevlilerine aylık 345 lira, yıllık 4 bin 152 lira, 2 yıllık 8 bin 300 lirayı kaybettirdi. Biz gittik CHP’nin önünde protesto yaptık. Dünyanın her yerinde sendikalar iktidarları protesto ederler, Türkiye’de tam tersi. Gittik CHP’nin önünde protesto ettik. Muhalefetin işi emekçinin yanında olmaktır. Hiçbir toplu sözleşmede yanımızda olmayanlar, bizim aldığımızı kaybettirerek memurun emeğini heder ettirmiştir” dedi. – ARTVİN